Ankara’nın sade ama vakur sokaklarında bu hafta başka bir anlam vardı. Sadece ev sahipliği yaptığı diplomatik bir toplantı değil; dostlukla örülmüş onlarca yılın ruhu yeniden can buldu. Global Bridge inisiyatifi kapsamında Türkiye ile Almanya arasında yapılan görüşmelerde; kelimeler nezaketle kuruldu, bakışlar güvenle buluştu.
Heyetler resmi idi, gündemler yoğundu ama esas konuşan: insanlık ve dostluktu.
TÜRKİYE’NİN AVRUPA’YA GÖNÜLDEN KATKISI
Türkiye, sadece bir ülke değil; emeğin, üretimin, inancın ve misafirperverliğin adıdır. Bugün Avrupa’nın pek çok sektöründe duyulan yetişmiş iş gücü ihtiyacına karşılık, Türkiye genç ve çalışkan nüfusuyla her zaman çözümün bir parçası olmuştur.
Sanayide eli nasırlı ustalar, tarımda toprağı berekete dönüştüren çiftçiler, turizmde yüzü gülen insanlar bu ülkenin sessiz kahramanlarıdır. Onların emeği Avrupa’nın huzuruna, refahına katkı sunar. Ve her biri, Türk milletinin alnı açık vicdanıdır.
ALMANYA: HAFIZAMIZDA DOST, GÖNLÜMÜZDE KOMŞU
Almanya, biz Türkler için sadece bir ülke değil; evlatlarımızın okula gittiği, alın terimizin akıtıldığı, nice bayramların hasretle geçirildiği bir ikinci yuvadır. Yarım asrı aşkın süredir Almanya’da yaşayan Türk toplumu, iki ülke arasındaki en sağlam bağı kurmuştur: kalpten kalbe…
Bugün Türkiye’de Alman dostlarımıza duyulan sevgi, 1960’larda Almanya’ya giden bir işçinin arkasından edilen dualarla aynı samimiyeti taşır. Bu dostluk, menfaatlerin değil, insanlığın ve karşılıklı emeğin üzerine kuruludur.
ÇETİN AY: YALNIZCA BİR İŞ İNSANI DEĞİL, MİLLETİN YÜREĞİ
Bu tarihi görüşmenin mimarlarından biri olan Çetin Ay, sadece girişimciliğiyle değil; taşıdığı yürekle, temsil ettiği değerlerle tanınır. O, Türk milletinin sesini Avrupa’da hakkıyla duyuran; Almanya’da Türk toplumunu layıkıyla temsil eden bir evlattır.
Vatanını her yerde onurla savunan, Almanya’ya her konuşmasında teşekkür eden, ama ne olursa olsun Türkiye’yi kalbinin baş köşesine koyan bir gönül insanıdır.
“Almanya’daki her Türk evladı, Türkiye’nin alın teridir. Biz bu iki ülkenin dostluğunu gözümüz gibi koruruz.”
dediğinde, sadece protokol değil; salondaki herkesin kalbi Çetin Ay ile birlikte attı.
SON SÖZ: BİZ BİRBİRİMİZİ SEVİYORUZ
Bu toplantı gösterdi ki; Türkiye ile Almanya arasında kurulan dostluk, sadece belgelerle değil; yaşanmışlıklarla, fedakârlıklarla ve karşılıklı sevgiyle büyümüş bir değerdir.
Sanayi, tarım, turizm, iş gücü… Evet, hepsi önemli. Ama en önemlisi, birbirimizin kalbine duyduğumuz güvendir.
Ve bu güven sürdükçe, ne kriz korkutur, ne de mesafeler uzak gelir.
Türkiye ve Almanya…
Biri doğunun sesi, diğeri batının vicdanı…
İkisi bir araya geldiğinde, Avrupa gerçekten tamamlanır.
HABER MERKEZİ
