10699,64%0,10
40,55% -0,48
47,72% -0,38
4379,40% -0,77
7022,06% 0,00
Bir gecenin sessizliğinde kritik kararlar alındı. Kimse fark etmedi, kimse konuşmadı. Ama o kararların bedelini hepimiz ödeyeceğiz.
Para bulunur, borç ödenir… Evet, bu mümkün.
Ama bir şey var ki; bağımsızlık zedelendi mi geri alınmaz. İşte asıl mesele bu.
Sessiz Zincirler
Türkiye, son üç yılda swap ve fon anlaşmalarıyla 60 milyar doların üzerinde kaynak sağladı. Bu anlaşmaların şartları konusunda ise kamuoyuna açık bir bilgi yok.
Bugün Türkiye’nin kısa vadeli dış borcu 220 milyar doları geçti. Bunun yüzde 85’i önümüzdeki 12 ayda ödenecek.
Şu sorular hâlâ havada:
Bu yükü hafifletmek için hangi taahhütler verildi? Hangi stratejik varlıklar masaya kondu?
Kamuoyunun bilmediği çok şey var.
Enerji, limanlar, telekom altyapısı… Bunlar sıradan yatırımlar değil; ülkenin sinir uçları. Eğer bu alanlarda uzun vadeli gelir garantileri verildiyse, konu sadece ekonomi değil; ulusal güvenliktir.
Çünkü kriz anında enerji fiyatını başka bir ülke belirliyorsa, tankın deposu bile dolmaz.
Ekonomiden Daha Fazlası
Bu mesele yalnızca Ankara’daki masalarda kalmaz. Sofranıza, çocuğunuzun geleceğine kadar iner.
Bugün atılan imzalar, yarının faturalarına yansır. Daha açık söyleyeyim:
Bugünün sessizliği, yarının zamlarıdır.
Bugün alınan bir karar, yarın gençler için kapalı bir iş kapısı olabilir.
Kimse duymadı… Ama bedel? Bedeli hepimiz ödeyeceğiz.
Ulusal Güvenlik Alarmı
Stratejik varlıklar sadece ekonomik değil, aynı zamanda savunma meselesidir. Enerji bağımlılığı bir ülkenin zayıf noktasıdır. Yakıt ve iletişim başkasının elindeyse, savaşmadan kaybedersiniz.
Bazı kararlar, cephede kaybedilen savaşlardan daha ağır sonuçlar doğurabilir.
Önerim...
Türkiye günü kurtaran anlaşmalarla değil, geleceği koruyan adımlarla yol almak zorunda.
İlk adım, şeffaflıktır. Halkın bilmediği hiçbir taahhüt devletin yükü olamaz.
İkinci adım, milli korumadır. Enerji, savunma, telekom ve finans gibi alanlarda yabancı kontrol sınırlandırılmalı.
Üçüncü adım, üretimdir. Borç yerine teknoloji, iş gücü ve sanayi yatırımı içeren ortaklıklar yapılmalı.
Ve son adım, denetimdir. Stratejik varlıklar için bağımsız bir güvenlik komisyonu kurulmalı.
Türkiye, kısa vadeli nefes için uzun vadeli zincire teslim olamaz. Çünkü bazı anlaşmalar, savaşlardan daha ağır yükler doğurur. Bu zinciri kırmanın tek yolu, şeffaflık ve milli iradedir.
“Bir devletin çöküşü, düşman ordularının sınırları aşmasıyla değil; masalarda atılan imzaların satır aralarında başlar.”
Saygıyla aziz milletimizi
selamlıyorum
Çetin Ay
BWA BAŞKANI